Sosyal Medya

Makale

Esed’li geçiş nasıl olacak

Rusya'nın Suriye'ye yerleÅŸtiÄŸi Almanya BaÅŸbakanı Merkel'in Türkiye'yi ziyaret ettiÄŸi Ankara patlamasının arkasındaki “Üst aklın” ortaya çıkarılmaya çalışıldığı bir sırada bir yetkili ile geliÅŸmelerin perde arkasını konuÅŸtuk.
Kurban Bayramı'ndan önce CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın Moskova gezisine katılmıştım. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan gezi dönüÅŸünde yaptığı açıklamada, Esedli geçiÅŸten söz etmiÅŸti. Bu yeni bir durumdu. Ama Kurban Bayramı arefesinde söylenen bu söz, Türkiye'deki tartışmalara kurban oldu. O zaman CumhurbaÅŸkanının bu sözü söylemesini gerektiren devletin elinde ne tür bilgilerin olduÄŸunu bilmediÄŸimizi belirtmiÅŸtim.

Bir yetkili ile 3 saat boyunca yaptığımız sohbette Esedli geçiÅŸin CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın Moskova gezisi sırasında Rusya Devlet BaÅŸkanı Putin'le yaptıkları görüÅŸmede gündeme gelmiÅŸ. CumhurbaÅŸkanı'nın Moskova dönüÅŸünde sıcağı sıcağına yaptığı Esedli geçiÅŸ süreci önerisinin BM Zirvesi nedeniyle BaÅŸkan Obama ile Putin arasında yapılan görüÅŸmede masaya geldiÄŸini öÄŸrenme fırsatım oldu.

Suriye canlı bir süreç. Hem canlı hem kanlı. DeÄŸiÅŸen durumlara göre yeni çözüm önerileri üretmek gerekiyor. O nedenle Türkiye'yi tutarsızlıkla suçlamak fantezi olur. Söz konusu Suriye olunca neler yaÅŸanmadı ki?

Esedli geçiÅŸ süreci Rusya'nın, Esed giderse Suriye hızla çöker itirazları üzerine geliÅŸtirilmiÅŸ. Arkasında Suriye konusunda etkili olan 9'lar denilen ülkelerden oluÅŸan bir güç var. Esed görevinin başında kalsın ama etkisiz ve yetkisiz onursal bir Devlet BaÅŸkanı olarak. Bu arada bir geçiÅŸ yönetimi oluÅŸturulsun. Muhaberat ve Suriye ordusu Esed'e deÄŸil, GeçiÅŸ Yönetimine baÄŸlı olsun, GeçiÅŸ Yönetimi hem Esed sonrasına ülkeyi hazırlasın hem de Esed'in geleceÄŸini belirlesin. Rusya'nın Esed savaÅŸ suçları mahkemesinde yargılanmasın, ailesinin can güvenliÄŸi saÄŸlansın, hangi ülkede yaÅŸayacağına karar verilsin gibi itirazlarını bu yönetim karara baÄŸlayacak.

Rusya'yla görüÅŸmelerde “Esed'i siz alın o zaman” denilmiÅŸ. Rusya, “Bizim Batı ile iliÅŸkilerimizde bir engel olarak karşımıza çıkar. SavaÅŸ suçlusu olarak bizden istenebilir” karşılığını vermiÅŸ.
Esedli 6 aylık geçiÅŸ süreci masada. Türkiye bu konudaki ısrarını sürdürecek. Ama söz konusu Suriye olunca sonucu ÅŸimdiden kestirmek mümkün deÄŸil.

Suriye konusundan Kıbrıs'a atladın demezseniz bir tarih de orada vermek durumundayım. Kıbrıs müzakerelerinde 2016 yılının Mart ayına kadar, “Ortaklık Hükümeti” kuruldu kuruldu. Türkiye bunu destekliyor. Ama Mart ayı geldi ortak hükümetinde anlaÅŸmaya varılamazsa Türkiye, artık o defteri kapatmakta kararlı. Kıbrıs müzakerelerinde Rumlar en çok “Bizim bir devletimiz vardı, bunu Türklerle paylaÅŸacak mıyız?” sorusuna kilitlenmiÅŸ durumdalar. Türkler ise garantörlük hakkının iÅŸletilmesinden yana. Zamanla Rumların kendilerini azınlık durumuna düÅŸürmesinden endiÅŸe ediyorlar. Tabi bu engeller aşılamaz da “Ortaklık devleti” kurulamazsa Türkiye, KKTC ve Kıbrıs Rum yönetiminin barış müzakerelerine baÅŸlamasından yana. Bu iÅŸin daha fazla uzatılması anlamlı bulunmuyor.

Tabi ki bilgilere birinci dereceden vakıf bir yetkiliyi bulunca her şey soruldu.
Almanya BaÅŸbakanı Merkel'in Türkiye ziyareti bunlardan biriydi. Suriyeli mültecilerin Avrupa kapılarına dayanmasıyla birlikte baÅŸ gösteren Türkiye sevdasını özetleyen bir cümle.
“Avrupa Türkiye'yi yeniden keÅŸfediyor” oldu.

Türkiye'nin AB üyeliÄŸine karşı en büyük direnci gösteren Merkel'in AB üyeliÄŸimiz konusunda ılımlı sözler sarf etmesinin nedeni de bu. Günlük 7 bin Suriyeli Mülteci akını ile karşı karşıya kalan Merkel, Türkiye olmadan bu iÅŸin içinden çıkılamayacağını gördü.
O nedenle Merkel-Sarkozy ikilisi tarafından “derin dondurucu”ya kaldırılan AB ile müzakerelerin baÅŸlaması, bize göre 6 Merkel'e göre ise 3 faslın açılması yönündeki irade Avrupa'nın Türkiye olmadan güven içerisinde olamayacağını görmesinden kaynaklanıyor. Yetkilinin açıklamalarından AB ile olan iklimin deÄŸiÅŸtiÄŸini fark ediyoruz. Hatta mali yardımlar konusunda “Üst dil” kullanan AB yetkilisi bu nedenle deÄŸiÅŸtirilip, onun yerine uzlaÅŸmaya açık isimler getirilmiÅŸ.

AB ile fasılların açılması, 2016 yılı 1 Haziran tarihinden geçerli olmak üzere Åženghen kapsamına alınmamız ve mali yardım, yeni sürecin Türkiye açısından kazanımları olacak. Kazanım deyimini bilerek kullandım. Suriyeli mülteciler için Türkiye'ye 3milyar Euro önerildiÄŸi söyleniyor. Ama 2016 yılı bütçesinde AB bu konu için 50 milyar Euro ayırmış. Sadece Almanya 10 milyar Euro koymuÅŸ bütçesine. Bize önerilen 3 milyar Euro devede kulak. Ama benim için asıl kazanım Türkiye'nin rotasını yeniden AB'ye çevirmesi, AB'nin yeniden Türkiye'yi keÅŸfetmesi olacak. Demokratik rejim ve özgürlükler açısından AB çıpasını önemsiyorum.

Tahmin ettiÄŸiniz gibi yetkili ile konuÅŸmamızın ağırlığını Ankara katliamı ve Suriye'deki geliÅŸmeler oluÅŸturdu DEAÅž'ı, PYD'yi, Rusya'yı, İran'ı ve ABD'yi konuÅŸtuk. Suriye sürecinden en karlı çıkan örgütlerin başında PYD ve PKK geliyor. Zaten Suriye'deki kazanımları nedeniyle Türkiye'deki çözüm sürecinin dibine dinamit koydular.
Irak ve Suriye iç savaşının doÄŸurduÄŸu çocuk ise DEAÅž.

DEAÅž, Esed Rejimi ve PYD, 28 Mayıs'ta Haseke'de bir anlaÅŸma yapmışlardı. Dün yazıda bunun ayrıntılarını verdim. Yetkili benzer bilgileri paylaÅŸtı.

PYD bir yandan ABD'lilerle çalışıyor. DiÄŸer yandan Esed rejimi ve IŞİD'le anlaÅŸma yapıyor. Åžimdi ise Kürt bölgesi olan Kamışlı ve Haseke'de Rusya askeri yığınak yapıyor, en büyük yardımcısı ise PYD...

Ankara katliamında DEAÅž'la birlikte PYD-PKK parmağının aranması yine acayip geliyor ki? PYD-PKK'nın iÅŸ tutmadığı mı var? Esed'le anlaÅŸmalılar, İran'la beraber çalışıyorlar. Rusya ile mutabık haldeler ABD'den silah yardımı alıyorlar.
PYD'ye gönderilen silahlar konusunda Türkiye'nin sert çıkması üzerine ABD'de Beyaz Saray ile Pentegon suçu bir birin üzerine atmaya baÅŸlamış. Türkiye bu oyunun farkında. ABD'nin Çekiç Güç sürecinde PKK'ya yaptığı yardımlar devletin hafızasında durmuyor mu? PYD'ye verilen silahlar konusunda Türkiye çok net. O silahlar Türkiye'ye çevrilirse o silahlar da o silahların atıldığı yerler de vurulur. PKK imiÅŸ, PYD imiÅŸ fark etmez.

Bu yılın Temmuz ayında bir devlet yetkilisi PYD konusunda farklı bir açılım getirmiÅŸti. Bu yeni yaklaşım tarzı iç siyasetimizde de tartışma konusu olmuÅŸtu.

Çözüm sürecinin de katkısıyla PKK ile PYD ve HDP arasındaki mesafenin açılacağı beklenmiÅŸ. Tabi o zaman çözüm süreci vardı ve HDP TürkiyelileÅŸme oyunu oynuyordu.
HDP ve PYD'nin Kandil'den yakasını kurtaracağını düÅŸünmek hoÅŸ ama boÅŸ bir umut.
En azından şimdilik.

Alıntı - Yenişafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.